Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic Radman, ülke olarak her zaman Avrupa Birliği ile Türkiye arasında diyalog ve etkileşimi savunduklarını söyledi.
Cumhurbaşkanlığı Milli Kütüphanesi’nde düzenlenen Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Şuay Nilhan Açıkalın moderatörlüğünde gerçekleşen “Avrupa Birliği (AB) Genişlemesi ve Bölgedeki Durum” panelinin açılış konuşmalarını Dışişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Kemal Bozay ve Hırvatistan Dışişleri ve Avrupa İşleri Bakanı Gordan Grlic Radman yaptı. .
Grlic Radman, Türkiye ve Hırvatistan’ın Güneydoğu Avrupa’da istikrar ve güvenliği destekleme konusunda kararlı olduğuna dikkat çekerek, ülkesinin AB’nin genişlemesini desteklediğini belirtti.
Hırvatistan’ın AB’nin genişlemesine verdiği desteğin Güneydoğu Avrupa ülkeleriyle sınırlı olmadığını, Ukrayna, Moldova ve Gürcistan’ın Avrupa perspektifini de güçlü bir şekilde desteklediğini vurgulayan Grlic Radman, Türkiye’nin AB için de “önemli ve değerli” bir üye olduğunu söyledi. AB. Aday olduğunun altını çizdi.
Türkiye ile Hırvatistan’ın AB’ye katılım müzakerelerine 2005 yılında başladığını hatırlatan Grlic Radman, “Açıkçası sizin Avrupa yolunuz bizimkinden farklıydı. Biz yine de desteklemeye devam edeceğiz.” söz konusu.
Grlic Radman, iki ülke arasındaki ilişkilerin geliştirilmesinin karşılıklı yarar sağlayacağına inandığını, daha işbirlikçi ve daha az çatışmacı olması gerektiğine inandığını belirterek, şöyle konuştu: “Hırvatistan olarak biz her zaman AB ile Türkiye arasında yapıcı bir diyalog ve etkileşimi savunduk. ” dedi.
Bozay, iki ülke arasındaki iş birliğinin hızla büyüyüp çeşitlenerek siyaset, ekonomi, kültür ve turizm gibi çeşitli kesimleri kapsadığına dikkat çekti.
Genişleme sürecine zorlukların ve fırsatların bilinciyle yaklaşılması gerektiğini ifade eden Bozay, özellikle Türkiye’nin katılım süreci söz konusu olduğunda stratejik bir vizyona ihtiyaç duyulduğunu belirtti.
Bozay, AB’nin “adil ve liyakate dayalı” bir genişleme politikası izlemesi gerektiğine dikkat çekerek, “Aday ülkeler arasında daha fazla bölünme yaratılmasından kaçınılmalıdır.” Şeklinde konuştu.
AB’nin “uluslar üstü bir varlık, kimlik” olduğuna ve bölgedeki diğer aktörleri de içermesi gerektiğine inandığını kaydeden Bozay, “Ancak gerçek bir karar verici, fikir oluşturucu bir kutup olmak istiyorsanız, Dünya medeniyetler üstü olmalı.” söz konusu.
